Avrupa futbolunun dev ligleri yeni sezona alışmaya çalışırken, yılın en ilham verici hikâyesi İsveç’te çoktan yazıldı. Ülkenin en üst ligi Allsvenskan’da, nüfusu 1.000’i bile bulmayan küçük bir balıkçı kasabasının takımı Mjällby AIF, tarihindeki ilk lig şampiyonluğunu ilan ederek Avrupa kupalarına katılma hakkı kazandı.

1939 yılında iki yerel kulübün birleşmesiyle kurulan Mjällby, 86 yıl boyunca İsveç futbolunun alt kademelerinde mücadele etti. Solvesborg belediyesine bağlı Hallevik kasabasındaki 6.500 kişilik Strandvallen Stadı’nda maçlarını oynayan kulüp, uzun yıllar boyunca mütevazı bir bütçeyle ayakta kalmaya çalıştı.
2016’da iflasın eşiğine gelen Mjällby, o dönemde dördüncü lige düşmekten son anda kurtuldu. Ancak o sezon, kulüp yönetimi radikal bir dönüşüm başlattı. Başkan Magnus Emeus ve CEO Jacob Lennartsson, kulübün mali yapısını yeniden düzenledi; giderleri azalttı, altyapıya yatırım yaptı ve sürdürülebilir büyümeyi hedefleyen bir plan hazırladı.
Lennartsson, yaptığı açıklamada: “Her İsveç kronu için şu soruyu soruyoruz: Bu bizi gerçekten daha iyi yapıyor mu? Futbol tutkuyla oynanır, ama sağlıklı ekonomi olmadan sürdürülemez” dedi.
Yeni Nesil Futbol Anlayışı
Kulübün modern dönemdeki yükselişinde, 2024’te göreve gelen Norveçli yardımcı teknik direktör Karl Marius Aksum büyük rol oynadı. Elit futbolda görsel algı üzerine doktorası bulunan Aksum, oyuncuların “tarama” yani top gelmeden önce çevresini analiz etme yeteneğini geliştirmeye odaklanan bilimsel bir yaklaşım getirdi. Ana teknik direktör Anders Torstensson, o yıl lösemi teşhisi almasına rağmen takımı yönetmeye devam etti. İkili, topa sahip olmayı ve oyunu kontrollü biçimde yönlendirmeyi temel alan modern bir oyun anlayışı benimsedi.
Aksum: “Biz PlayStation koçluğu yapmıyoruz. Oyunculara prensipleri öğretiyoruz, kararları kendileri veriyor. Oyunu arkadan kuruyoruz, kaosu değil kontrolü istiyoruz” diye açıkladı.
Sonuç olarak Mjällby, 2025 sezonunda ligdeki en düşük bütçelerden birine sahip olmasına rağmen, sahada en yüksek topa sahip olma oranlarından birini yakaladı (%54,3). Takım, 27 maçta 49 gol attı; 16 farklı oyuncu skor üretti.

Zafer Yolunda Rekorlar
Mjällby, sezon boyunca 27 maçın 20’sini kazandı ve yalnızca bir kez yenildi. Mayıs 2024’ten bu yana sahasında 22 maçtır yenilgi yüzü görmedi. En yakın rakibi Hammarby’yi hem iç sahada hem deplasmanda mağlup eden ekip, bu performansıyla ligin bitimine üç hafta kala şampiyonluğu garantiledi.
Pazartesi günü IFK Göteborg’u 2-0 mağlup ederek kupayı matematiksel olarak ilan eden Mjällby, hem İsveç futbol tarihine geçti hem de Avrupa kupalarına katılma hakkı kazandı. Maçta golleri Jacob Bergström (21. dakikada röveşata) ve Tom Pettersson (28. dakikada) kaydetti. Maç sonrası gözyaşlarını tutamayan Bergström: “Sekiz yıldır bu kulüpteyim, en iyi arkadaşlarım burada. Birlikte imkânsızı başardık” dedi.
Küçük Kasaba, Büyük Aile
Mjällby, sadece bir futbol takımı değil, aynı zamanda Solvesborg halkı için bir gurur kaynağı. Taraftar derneği Sillastrybarna, birkaç yıl içinde 30 kişiden 500’ü aşkın üyeye ulaştı. Tribünlerde ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtı mesajlar taşıyan bir kültür yerleşti.
Kasabanın günlük hayatında futbol adeta birleştirici bir unsur. Takım oyuncuları aynı apartmanlarda oturuyor, birlikte alışveriş yapıyor, piknik yapıyor. Orta saha oyuncusu Elliot Stroud: “Birlikte mangal yapıyoruz, piknik yapıyoruz, birbirimize çok yakınız. Bu bağ saha içinde de fark yaratıyor” diye ifade etti. Stroud bu sezon 9 gol ve 5 asistle takımın en skorer ismi olurken, genç yıldızlar Abdoulie Manneh, Axel Noren ve Ludwig Malachowski Thorell geleceğin transfer adayları arasında gösteriliyor.
Bir Köyden Avrupa’ya
2016’da eksi 350 bin sterlin ciroya sahip olan Mjällby, bugün yıllık 2,3 milyon sterline ulaşan bir ekonomik dengeye kavuştu. Büyük şehir kulüpleri Malmö ve AIK gibi devlerle yarışan Mjällby, yalnızca ekonomik istikrarla değil, futbol aklıyla da fark yarattı.
Sillastrybarna başkanı Patrik Thorell: “Mjällby bir kulüpten fazlası, bir aile. Bu kasabayı neşeyle bir araya getirdi. Bu mutluluğu paylaşmak dünyanın en güzel duygusu” dedi. Küçük bir balıkçı kasabasından doğan Mjällby’nin hikayesi, yalnızca bir futbol mucizesi değil, aynı zamanda dayanışma, inanç ve bilimin birleştiğinde nelerin başarılabileceğinin canlı bir kanıtı.
“Dünyanın bittiği ve denizin başladığı yerde, futbol yeniden doğdu.”