FIFA Başkanı Gianni Infantino, futbol dünyasının en prestijli organizasyonu olan Dünya Kupası’nın hangi dönemde oynanması gerektiğine dair tartışmalarda “açık fikirli olunması” çağrısında bulundu.

Turnuva uzun yıllardır kuzey yarımkürenin yaz aylarında düzenleniyordu; ancak 2022 Katar Dünya Kupası, aşırı sıcak hava koşullarından kaçınmak amacıyla ilk kez kış aylarında gerçekleştirilmişti.
Roma’da düzenlenen Avrupa Futbol Kulüpleri Genel Kurulu’nda konuşan Infantino, futbolun küresel yapısının farklı iklim koşullarına uyum sağlaması gerektiğini belirterek: “Dünyanın farklı yerlerinde yaz ve kış mevsimleri var. Eğer tüm dünyada aynı anda oynamak istiyorsak, belki Mart ya da Ekim ayı gibi dönemleri değerlendirmeliyiz. Aralık ayında dünyanın bir yerinde futbol oynanamazken, temmuz ayında başka bir yerde bu mümkün olmayabiliyor. Takvimi herkes için daha iyi hale getirmenin yollarını bulmalıyız. Bu konuda tartışıyoruz ve açık fikirli olmalıyız” dedi.
2030’a Kadar Takvim Sabit
FIFA’nın uluslararası maç takvimi 2030 yılına kadar netleşmiş durumda. Gelecek yılki 2026 Dünya Kupası, ABD, Kanada ve Meksika ev sahipliğinde geleneksel olarak Haziran-Temmuz aylarında oynanacak.
2030 Dünya Kupası ise Fas, Portekiz ve İspanya’da düzenlenecek. Turnuvanın 100. yıl dönümü anısına Arjantin, Paraguay ve Uruguay’da da bazı maçlar oynanacak. 2034 yılı için ise ev sahipliği Suudi Arabistan’a verilmiş durumda.
FIFA, Kulüpler Dünya Kupası’nı Daha da Büyütmeyi Planlıyor
Infantino, FIFA’nın bir diğer hedefinin de Kulüpler Dünya Kupası’nı büyütmek olduğunu doğruladı. 32 takımlı genişletilmiş versiyonu geçtiğimiz yaz ABD’de düzenlenen turnuva, aşırı sıcak hava koşulları ve yoğun takvim nedeniyle eleştirilerle karşılanmıştı.
Haziran ayında New York’ta sıcaklıklar 39 dereceyi bulmuş, oyuncu sendikaları ve bazı kulüpler, “futbolcuların sağlığı ve rekabetin değeri” konusunda endişelerini dile getirmişti. Profesyonel Futbolcular Birliği Genel Müdürü Maheta Molango, turnuvayı “futbolun anlamını sulandıran bir yarışma” olarak nitelendirmişti. Buna rağmen Infantino, turnuvanın finansal başarısına dikkat çekerek hedeflerinin çok daha büyük olduğunu ifade ederek: “İlk Kulüpler Dünya Kupası 30 yılda 2 milyar avro kazandırdıysa, biz 200 milyar avro kazanmalıyız. Şampiyonlar Ligi kurulduğunda geliri 40 milyon avroydu, bugün 4 milyar avro. Aynı büyümeyi Kulüpler Dünya Kupası’nda da hedefliyoruz” dedi.
FIFA Başkanı, turnuvanın 2,5 milyon seyirciye ulaştığını, maç başına ortalama 40 bin taraftarın stadyumları doldurduğuna değinerek: “Yalnızca Premier Lig bu ortalamanın üzerinde. Bu küresel bir ilginin göstergesi. Bu ilgiyi, ulusal ligleri ve dünya futbolunu geliştirmek için kullanmalıyız” dedi.
Yurtdışında Oynanacak Lig Maçlarına Uyarı: “Futbolun Dengesini Bozabilir”
Infantino, son dönemde gündeme gelen “yerel lig maçlarının yurtdışında oynanması” fikrine de temkinli yaklaştı. AC Milan, önümüzdeki şubat ayında Serie A maçını Avustralya’nın Perth kentinde Como ile oynayacak. Ayrıca Villarreal ve Barcelona’nın aralık ayında Miami’de karşılaşması planlanıyor. UEFA bu girişimlere karşı olduğunu belirtse de yasal bir engel bulunmadığı için uygulamaya yeşil ışık yakmış durumda.
Infantino, bu durumun futbolun yapısını tehlikeye atabileceğini söyledi: “Ulusal, kıtasal ve küresel düzeyde yapılandırılmış bir sistemimiz var. Bu düzen futbolu dünyanın bir numaralı oyunu haline getirdi. Eğer bu yapıyı bozarsak büyük bir risk alırız. Daha küresel düşünebiliriz, ama sistemin korunması gerekiyor.”
Ceferin’den Sert Tepki: “Futbol Sadece Bilançolardan İbaret Değil”
UEFA Başkanı Aleksandr Ceferin ise lig maçlarının yurtdışına taşınmasına sert bir dille karşı çıktı. Avrupa Futbol Kulüpleri Birliği Genel Kurulu’nda konuşan Ceferin, futbolun ekonomik çıkarlar uğruna özünden uzaklaştırılmaması gerektiğini vurgulayarak: “Futbol sadece bilançolar ve gelirlerden ibaret değildir. Sadece bir eğlence sektörü de değildir. Futbolun ruhu, sokaklarda, kulüplerde ve taraftarların kalbindedir. Eğer onu köklerinden koparırsak, onu kırma riskini alırız” diye ifade etti.
FIFA ve UEFA’nın farklı vizyonları, futbolun geleceğine dair tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda. Bir yanda küresel takvim ve gelir artışı hedefleyen bir FIFA; diğer yanda futbolun yerel kimliğini korumakta kararlı bir UEFA var.
Bu denklem, önümüzdeki yıllarda hem turnuva takvimlerini hem de futbolun ekonomik yapısını kökten değiştirebilir.