
2025’in ilk çeyreği, spor teknolojisi sektöründe cesur ve yenilikçi adımların atıldığı bir dönem oldu. Raporlar sektördeki yatırımların 2024’e kıyasla %15 artarak yaklaşık 1,2 milyar dolar seviyesine ulaştığını gösteriyor. Bu büyüme, özellikle yapay zeka ve veri analitiği alanındaki gelişmelerle desteklendi.
Örneğin, AI tabanlı koçluk platformları, bireysel sporcuların antrenman programlarını özelleştirebiliyor. NextGen Analytics adlı bir startup, sporcuların maç sırasındaki hareketlerini analiz eden, gerçek zamanlı strateji önerileri sunan bir platform tanıttı.
Bu platform, basketbol ve futbol gibi hızlı tempolu sporlarda teknik adamlara değerli veriler ve oyunu hızlıca okuma avantajı sağlıyor.
Yapay zeka tabanlı teknolojiler, kulüplere de yeni fırsatlar sunmaya başladı. Öncelikli hedeflerin başında maliyetlerin düşürülmesi ve gelir çeşitliliği yaratmak geliyor. Ticari gelirleri artırmanın yolu daha çok seyirciyi oyunun olduğu alana çekmek ve kitle ekonomisi yaratabilmek. Bu yılın ilk çeyreğinde spor endüstrisine yapılan yatırımların yüzde 40’ı yapay zeka şirketleri için kullanıldı..
Türkiye’de de bu konuda çalışmalar hızlandı. Yapay zeka destekli dinamik fiyatlama ve gelir yönetimi çözümleri sunan bir teknoloji şirketi olan Pricing Coach, geliştirdiği yapay zeka destekli dinamik fiyatlama sistemi ile spor kulüplerinin gelir yönetiminde devrim yapmaya hazırlanıyor.
Pricing Coach, taraftar deneyimi geliştirme amacıyla girdiği spor endüstrisinde yapay zeka tabanlı çalışmalara hız verdi. 2022 yılında konaklama, spor ve etkinlik sektörlerinde faaliyet göstermek için kurulan Pricing Coach, global ölçekte de sayılı oyuncular arasında yer alıyor.
Dünyada Dinamik Fiyatlama Örnekleri
Pricing Coach, Biletix veya Ticketmaster gibi bir satış platformu değil, doğrudan bilet fiyatlarını belirleyen, yapay zeka destekli bir fiyatlama motoru. Satış kanallarını yönetmek yerine, doğru fiyatı belirleyerek kulüplerin gelirlerini maksimize etmeyi hedefliyor.
Gelişmiş algoritmalar ve dinamik talep analizi sayesinde her maçın türüne, rakibine, tarihine, hava durumuna ve geçmiş satış performansına göre en uygun bilet fiyatlarını veri analizi yaparak belirlemeyi vadediyor. Bu sayede hem doluluk oranı artırılır hem de birim başına elde edilen gelir optimize edilir.
Dolayısıyla Pricing Coach, Biletix, Passo, Mobilet veya kulüplere özel geliştirilen diğer biletleme sistemleriyle birlikte ve entegre şekilde çalışarak sadece ideal fiyatı belirliyor; fiyatı belirledikten sonra biletin satışı mevcut kanallar üzerinden gerçekleştirilerek kulüpler, satış altyapılarını değiştirmeden gelirlerini artırabiliyor.
Avrupa’da Bayern Münih, Schalke 04, Stuttgart ve kısa süre önce bu sisteme geçtiğini açıklayan Valencia ile Amerika’da NFL takımları ve NBA’den Golden State Warriors, Atlanta Hawks, Houton Rockets, Utah Jazz bilet satışlarında talep düzeyi, maçların önemine dayanarak dinamik fiyatlama modelini uygulayan öncüler arasında yer alıyor.
Dinamik fiyatlama uygulayan NBA takımlarından Los Angeles Lakers Le Bron James’in NBA tarihindeki en skorer oyuncu olma rekorunu kırdığı maçta dinamik fiyatlama sistemiyle şimdiye kadar elde ettiği en yüksek geliri elde ederek rekor kırdı. Bilet fiyatları normal sezona göre % 50 daha fazla fiyata alıcı bulurken, saha kenarı koltuklar 100.000 dolara satıldı.

Pricing Coach'un Dinamik Fiyatlaması Nasıl Çalışıyor?
Pricing Coach'un sunduğu dinamik fiyatlama modeli, sadece teoriye dayalı değil, gerçek hayattaki değişkenleri dikkate alan bir yapı üzerine kurulu. Sezon başlarında futbolseverler yaz tatilinin ardından takımlarını özlemişken stadyumlar dolup taşarken, sezon ilerledikçe bu denge değişir. Takımların ligdeki konumu, son haftalardaki performansları, yıldız oyuncuların sahadaki durumu gibi birçok faktör taraftar ilgisini doğrudan etkiler.
Bunu daha somut hale getirelim: Sezonun 15. haftasında, Beşiktaş ile Göztepe arasında İstanbul’da bir karşılaşma oynanacak olsun. Haliyle bu maçın cuma akşamı saat 20:00’de iş çıkışı saatlerinde mi, yoksa cumartesi akşamı taraftarların daha rahat bir vakitte mi oynanacağı bile talebi doğrudan etkileyebilir. Öte yandan Beşiktaş ve Göztepe'nin o haftaya kadar lig sıralamasındaki iddialı konumları veya son beş maçta elde ettikleri başarılı sonuçlar, bu maçın atmosferini bambaşka bir noktaya taşıyabilir.
Sistem; tarih, saat, takımların form grafiği, ligdeki konumları, oyuncu kadroları ve hava durumu gibi onlarca farklı parametreyi gerçek zamanlı olarak analiz ederek en doğru bilet fiyatlamasını otomatik olarak yapıyor.
Buna yıldız oyuncuların durumu da eklenir: Örneğin her iki takımın da yıldız forvetlerinin sahada olup olmaması, sakat ya da cezalı oyuncuların sayısı, hatta maç günü beklenen hava durumu bile, bilet talebinde ciddi değişikliklere neden olabilir.
İşte Pricing Coach tam bu noktada devreye giriyor, sistem; tarih, saat, takımların form grafiği, ligdeki konumları, oyuncu kadroları ve hava durumu gibi onlarca farklı parametreyi gerçek zamanlı olarak analiz ederek en doğru bilet fiyatlamasını otomatik olarak yapıyor. Bu sayede kulüpler sezon boyunca dinamik değişkenleri doğru yöneterek hem gelirlerini artırabiliyor hem de taraftar deneyimini daha adil ve erişilebilir hale getiriyor.
Saha Gerçekleri: Stadyumlarda Dinamik Fiyatlama İhtiyacı
Örneğin, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park'ı ele alalım. Yaklaşık 54 bin kişilik bu stadyumda bilet satışları 13 ana kategoride yapılmaktadır. Ancak fiziksel olarak stadyuma bakıldığında, fiyat farkı olan iki farklı kategorideki koltuklar arasında bazen yalnızca 1 metre gibi küçük mesafeler bulunabiliyor.
Bu gibi durumlarda Pricing Coach'un sunduğu teknoloji büyük fark yaratıyor. Sistem, istenirse her bir koltuk için - yani 54 bin farklı kategori üzerinden - bağımsız bilet fiyatı üretebilecek esnekliğe sahip. Böylece daha adil, talebe ve koltuk değerine göre optimize edilmiş bir fiyatlandırma yapılabiliyor.
Kulüpler için Bir Yol Haritası: Dinamik Fiyatlamada Gelecek Kaçınılmaz
Aslında dinamik fiyatlama sistemlerinin kamuoyunda ilk tartışıldığı dönemler çok da uzak değil. Yaklaşık 60 yıl önce, bu model ilk kez havayolu sektöründe uygulanmaya başlandığında da kamuoyunda birçok çekince ve eleştiri gündeme gelmişti.
Ancak bugün geldiğimiz noktada, havayollarının en stratejik birimlerinden biri dinamik fiyatlama ve gelir yönetimi departmanları haline geldi. Sistem sadece havayollarında kalmadı; konaklama (hospitality) sektörü başta olmak üzere birçok alanda hızla yayıldı.
Özellikle hospitality sektöründe, artan rekabet ve maliyet hassasiyeti nedeniyle dinamik fiyatlama çözümleri artık kritik bir ihtiyaç ve öncelikli bir gündem maddesi. Rekabetin bu kadar yoğunlaştığı, her kuruşun dikkate alındığı bir dünyada, doğru fiyatlama stratejileri işletmeler için adeta hayatta kalma aracı haline geldi.
Bugün yapay zeka artık günlük hayatın ayrılmaz bir parçası. Bu değişim dalgası içinde spor kulüpleri, etkinlik organizasyonları ve eğlence sektöründeki tüm kuruluşlar için dinamik fiyatlama ve yapay zeka destekli gelir yönetimi uygulamalarına geçiş yapmak, sadece bir seçenek değil, kaçınılmaz bir zorunluluk haline geliyor.

İngiliz Manchester United Taraftarı yüksek bilet fiyatlarını protesto ediyor.
Çağı yakalamak isteyen tüm organizasyonlar için doğru adım, bu dönüşüme bir an önce ayak uydurmak.
Kulüplerin dinamik fiyatlama modeline geçişteki en büyük çekincelerinden biri, taraftar nezdinde oluşabilecek itirazlar ya da memnuniyetsizliklerdir. Ancak aslında bu sistem, kulüpler için yalnızca gelir artışı sağlamakla kalmaz; aynı zamanda bilet fiyatlarındaki adaletsizliği de düzeltir.
Örneğin fiziksel olarak birbirine çok yakın iki koltuğun, statik kategori sisteminde ciddi fiyat farkıyla satılması taraftar gözünde haksızlık hissi yaratabilir. Oysa Pricing Coach’un sunduğu sistem, bu farkları ortadan kaldırarak koltuk değerine göre dinamik, şeffaf ve adil bir fiyatlandırma yapar. Dolayısıyla doğru iletişimle yönetildiğinde, taraftarda memnuniyetsizlik yerine adalet duygusunu güçlendiren bir etki yaratmak mümkündür.
Nitekim Avrupa'da rekabet ettiğimiz birçok kulüp bu dönüşümü başarıyla gerçekleştirmiştir. Kulüpler, taraftarlarına bu sistemi iyi anlattıklarında, hem finansal performanslarını yükselttiler hem de taraftar memnuniyetinde düşüş yaşamadılar.
Dinamik fiyatlama ile kulüpler gerçek değeri doğru analiz ederek fiyatları buna görebelirleyebilir, dolayısıyla bu ekstra gelir doğrudan kulübün kasasına girebilir
Gerçek Değer Taraftarların Ödemeye Hazır Olduğu Tutar mı ?
Dinamik fiyatlama sistemlerinin temelinde "willingness to pay" yani müşterinin ödemeye hazır olduğu tutarı doğru analiz etmek yatar. Bu değeri en net şekilde büyük maçlarda gözlemlemek mümkün.
Beşiktaş-Fenerbahçe – Galatasaray arasında oynanan bir İstanbul derbisi, bir Şampiyonlar Ligi finali ya da Premier Lig’deki önemli bir karşılaşmaya izlemek isteyen taraftarların biletler için ödemeye razı olduğu rakamlar, zaman zaman resmi satış fiyatlarının üç-dört katına kadar çıkabiliyor. Bunu, ikinci el bilet satış platformlarında net şekilde görebiliyoruz.
Ancak bu yüksek fiyatlar, kulüplerin kasasına değil, ikincil piyasalardaki bireysel satıcılara gidiyor. İşte bu noktada dinamik fiyatlama büyük önem taşıyor. Bu sistem sayesinde, kulüpler gerçek değeri doğru analiz ederek fiyatları buna göre belirleyebilir, dolayısıyla bu ekstra gelir doğrudan kulübün kasasına girebilir.
Böylece hem adil hem kârlı bir fiyatlandırma stratejisiyle, kulüpler gelirlerini artırırken, taraftar da organizasyonel olarak yönetilen bir sistemle daha kaliteli bir deneyim yaşar.
Yapay zeka tabanlı uygulama modelleri kısa bir süre sonra, hala muhafazakar yöntemlerle çalışan spor kulüplerinin iş yapma yöntemlerini değiştirecek. Bu konuda Kuzey Amerika ve Avrupa’da endüstri devlerinin yatırım iştahı sayesinde hummalı bir çalışma yapılıyor.
Yakın gelecekte yapay zekayı iş akışına koyamayan kulüpleri üzülecekleri bir son bekliyor olabilir.
